back to the future

steven spielberg'in 1985 yapımı bilim-kurgu, macera, komedi vs. barındıran muhteşem filmi. hikayesi, senaryosu, kurgusu, dekoru ve oyuncularıyla çekildiği zamanın çok ötesinde olan üçleme, izlemeye doyamadığımız bi klasiktir efenim. --- spoiler --- marty ile doc. (emmett brown)'ın maceralarının anlatıldığı filmin en önemli özelliği ayrıntıların, filmden keyif almada büyük etkisi olmasıdır. misal; marty'nin balo gecesi söylediği jonny b.good şarkısı için, chuck berry'nin kuzeninin, onu araması. birinci filmin ilk sahnesinde doc.'ın evindeki televizyonda 'nükleer çalındı' olarak gördüğümüz haber sonrası, marty'nin kaykayının çarptığı nükleeri görmemiz. marty'nin annesinin filmin başındaki uyarılarıyla -marty bizim gençliğimizle (1955), şimdiki zamanın (1985) aşkları çok farklı- filmin sonlarındaki ironi. tarihlerin uyumu, aracın yakıtlarındaki gelişimi... gibi. --- spoiler --- kısacası üç filmi de defalarca izlemeye doyamamış bir insan olarak, bugün, hiç izlememiş olan arkadaşımla açtım bir daha izledim. izleyin, izletin. not: filmlerin tek sefer izlenmesi taraftarıyım (böyle güzel istisnalar hariç).

tam bugün o gündeyiz :) link süper filmdir. hala aklıma geldikçe izlerim.

filmin kendisi kadar seslendirmeler de muhteşemdi. (bkz: yekta kopan)

en sevdiğim bilim kurugu filmidir. keşke gerçekten delorean olsada binsek dedirtir. bu arada o 3. filmin son sahnesinde trenin üstünden geçmesiyle parçalanan araç delorean değildir. `(gereksiz bilgiler)`

zaman,zamanda yolculuk vs vs şeyleri çok seven kişilerin orgazm yaşamasına neden olan film serisi. (bkz: ben) (bkz: spaced)

acayip bir subliminali işlemiş olabilirler. (bkz: jfk cinayeti ve 11 eylül'ün back to the future'da işlenmesi) (bkz: illuminati)

(#468450) - izlemeyenler için uyarı: ağır spoiler içermektedir.

bir zaman makinesi sahip olsaydınız ilk hangi yıla gitmek isterdiniz? * * * 1985, 89, 90 yıllarında çekilen 3 filmden oluşan inanılmaz bir seri filmi olan geleceğe dönüş; bilim-kurgu, macera, komedi dalında tarihte başarıyla yerini almıştır. senarist ve yönetmenliğini robert zemeckis'in yaptığı serinin uygulayıcı yapımcılığını ise steven spielberg üstlenmiş. başrollerinde michael j. fox "marty mcfly"ı, christopter lloyd ise "dr. emmett brown"ı canlandırmıştır. senaryosu 1980 yılında yazılmaya başlanan film, çekildiği 85 yılına kadar bir çok revize edilmesinin yanında, çoğu film şirketi tarafından da beğenilmemiştir. zamanda yolculuk yapan bir gencin karşılaşmış oldukları zorlukları anlatan film, acaba bir zaman makinesi olsa ne yapardım sorusunu akıllara getirmiştir. filmin hikayesi ilk düşünüldüğünde zaman makinesi buzdolabı, onu zamanda yolculuk yaptıracak güç ise atom bombası gücüydü. buzdolabı fikrinin çocuklara kötü örnek olacağı ve kendilerini buzdolabına kapatabileceklerini düşündükleri için bu fikirden vazgeçmişlerdir. doğru bir tercih olmuş. yoksa delorean'ı nasıl tanırdık. aslında senaryo ilk düşünüldüğünde marty mcfly korsan bir kasetçi, dr. emmett brown'ın köpeği enistein ise şempaze imiş. * * * aslına bakılırsa filmin çıkış noktası enteresan bir karşılaşma ile gerçekleşiyor. filmin yardımcı senaristi bob gale, babasının eşyalarını karıştırırken onun mezuniyet sınıfı başkanı olduğu keşfetti. peki babası onun sınıf başkanı olsaydı ne olurdu diye düşündü. babası ile aynı sınıfta olsaydı onunla arkadaş olur muydu acaba? bu fikir kendisine ilginç gelmişti. hemen arkadaşı robert zemeckis'e bu fikri anlattı. fikri beğenen zemeckis durumu biraz daha geliştirerek senaryoyu yazmaya başladılar. bir çok yapımcı ve film şirketinden ret yiyen zemeckis hikayeyi spielberg'e götürmeyi düşündü. fakat filmin spielberg'in şöhretinin gölgesinde kalacağından çok korkuyordu. bu sırada amazonda fırtına adlı filmi yönetmeye başlayan zereckis, burada kazandığı popülerlik ile hikayesini spielberg'e götürmeye karar verdi. çünkü artık spielberg'in gölgesinde kalmayacaktı. hikayeyi çok beğenen spielberg projede uygulayıcı yapımcı olarak yer aldı. robert zemeckis daha sonralarında ise forrest gump, cast away gibi herkesin beğenisini kazanan filmlere imzasını atmıştır.

bir çok şeye ilham kaynağı olmuş filmdir.gerek senaryo ve kurgusuyla gerek filmdeki materyalleriyle.izlemekten bıkmadığım film serisidir bu nedenle.

baya güzel film ya. tam aile sineması filmi. büyüğü, küçüğü, çoluğu, çocuğu herkese hitap eden, herkes ile izlenebilecek bir film. --- spoiler --- yol mu? gittiğimiz yerde yola ihtiyacımız yok. --- spoiler ---

izlediğim en iyi filmlerden

her zaman izlenebilecek bir film. sanki rüya gibi.

bunu; (#468450) da buraya iliştireyim, belki ilgisi olanların görmesine vesile olurum.

Televizyonda parça parça izlemiştim. Oturup tek solukta hiç izleme fırsatım olmamıştı. 1. Bölümü bitirdim şimdi. Delorean arabalarını hep sevmişimdir. 25-28 yaşlarında birisi var. Bazen trafikte denk geliyor. Adamın miss gibi işi var belli. Sürekli janti giyiniyor. Altında da DMC var. Fıçı Fıçı gidiyor... Ayriyeten (bkz: DeLorean Motor Company)

fark ettim de harry potter serisiyle birlikte en çok izlediğim seri, bu film serisi. defalarca izledim ikisini de. en favori filmlerim bunlar sanırım. muhteşem bir kurgu, muhteşem bir film. bir sonraki film her zaman diğerinden daha iyi oluyor. düşmeyen temposu, eğlenceli diyalogları ve her filmde bir önceki filme selam çakmaları efsane.

ilk filmini yıllar önce izlemiştim bugün bir yerde denk geldi gördüm tekrar izleyeyim dedim üçünü de peş peşe izledim. çok keyif aldım sıkılmadım, bilim kurgu ve komedi ikisi bir arada çok güzel oluyor. oyunculuklar da çok güzel. ben normalde bu kadar uzun süreler film izleyemem ama bu ayrı güzeldi ya. 2015 yılında uçan arabalar olması.. üzüldüm lan olmadığına.